Jordi, göz alıcı dövmeleri ve iri göğüsleriyle Susy Gala’nın arkasında çömelmiş, eteğinin altından kaygan ıslaklığı hissettiriyordu. Yüksek topuklarının sesi odada yankılanırken, kalçasını ritmikçe iterek Jordi’nin kocaman yarağını derinlere çekiyordu. Susy’nin tıraşlı amcığı pürüzsüz, parlak bir davetkarlıkla açığa çıkmış; Jordi ise onu yalayıp emerken sanki deli gibi içine çekiyordu. Yanında duran Madison Fox ise oryantal bir cazibeyle diz çöküp Jordi’nin testislerini avuçlarına almıştı; onu yalıyor, emiyor, dilini yarak başından aşağı kaydırıyordu. İki folloşun arasında kalmış Jordi, her iki yanağı da aynı anda doldurmuş bu trans seks fırtınasında artık son noktayı koymaya hazırdı.
Susy Gaga’yı aniden çevirdiğinde, o da hızlıca atladı üzerine; göğüslerini sallayarak çift yarağı göğsüne sürüyor, titty-fuck yaparken inlemeleri odayı dolduruyordu. Madison ise oturma odasının yumuşak koltuğuna yaslanıp bekler gibiydi ama öyle duracak değil; kalktı ve kalçalarını göstererek köklenecek yeni pozisyonu hazırladı. Jordi hemen yerini aldı ve Madison’ın yuvarlak poposuna sertçe dayandı; içeri girişi o kadar derindi ki Madison ağzından kaçan “Aaaam” sesleriyle karşılık verdi. Susy de arkadan sıkıştırmayı sürdürüp üçlü sikişi doruğa taşıyordu. Yarağın her hareketinde üçlükten çıkan ahlar birbirine karışıyor, oda baştan aşağı erotik bir cehenneme dönüşüyordu.
Jordi’nin kasları gerilmiş, neredeyse patlayacak yarak hızla inip kalkıyordu; Susy’nin amcığını parmaklarıyla hafifçe oynatırken Madison onun dudaklarında eriyor, ısırıklar atıyordu. Sonunda dayanamadı ve vajinanın içine boşaldı; sıcak sıvısı Hudson gibi akarken ağızlarına dağılmıştı bile. Üçünün yüzündeki zevk ifadesi kocaman bir zafer gibiydi; salonu saran ağır nefesler arasında dillerinin kıvrandığı amlar yankılanıyordu hâlâ. Böyle vahşi bir sevişme kolay unutulmazdı…